26 Aralık 2006

Billbergia

Ananasgil diye bir şey dilimizde var mı, bilemiyorum ama bu bitki ananası da kapsayan o aileden, yani Bromeliaceae; üst düzen de Poales (bu bildiğimiz Papirüs, ayrıca Japon şemsiyesi ile de bir akrabalık var demek).
Çok kolay bir bitki. Sudan ziyade nem istiyor. Zaten anavatanı da Brezilya, Arjantin, Paraguay, Uruguay, yani tropikal iklim. Tüm ananasgiller gibi bunlar da ağaçlar üzerinde yetişirlermiş, onların sularından ve gıdalarından beslenirlermiş.
Batılılar içeri çiçeği addediyor. Ben de seradan almıştım ama geçen sene bütün kışı sokakta geçirdiler, bir şey olmadı. Çiçeklendikten sonra saksıdakileri bölüp kimini doğrudan toprağa, kimini de saksılara ektim. Hepsi gelişiyor. Aşırı güneş istemedikleri gibi koyu gölgeden yana da değiller. Su vermeyi ara sıra unutmalı, zaten bitki ihmale çok tahammüllü bir bitki. Öğrendiğim kadarıyla bitkinin çiçek açması zormuş, açınca da bir daha açmazmış ama sürekli çoğaldığından bu da bir sorun değil. Yalnız bölme işlemi çiçeklenmeye bir süre sekte vuruyor. Kışı soğukta ya da sıcakta geçirmesine göre kış ya da yaz sonu çiçek açıyor.
Okuduklarımdan sonra korktum saksılardan bir tanesini içeri aldım. Garanti olsun, dışardakilere don vurursa elimde kalsın diye.


Die Familie der Ananasgewächse hat uns eine ganze Anzahl sehr guter Zimmerpflanzen geliefert. Wir sehen sie gern auf den Epiphytenbäumen, leider meist nicht oft gut gepflegt und zu dunkel aufgestellt. In ihrer Heimat leben die meisten Bromelienarten als Aufsitzer auf Bäumen. Sie halten sich selbst nur mit Wurzeln in Astgabeln fest und brauchendie Wurzeln weniger zur Nahrungsaufnahme. Sie besitzen dachziegelartig übereinander gelagerte Schuppenhaare, die sich bei Lufttrockenheit dicht zusammenziehen und einen guten Verdunstungsschutz bilden. Bei Regen schwellen die Härchen an und nehmen aus der Luft und aus der Zisterne Wasser und Nahrung auf.
Auch durch den Bau der Blüten unterscheiden sich die Bromelien von anderen Blütenpflanzen. Oft haben sie ganz unscheinbare Blütchen, dafür aber herrlich gefärbte Hochblätter (Brakteen). Manchmal ist auch das innere Nest leuchtend rot gefärbt und verbirgt im Innern die echten Blüten. Interessant sind sie alle und der Betrachtung wert. Man lernt Geduld von Ananasgewächsen. Es dauert mehrere Jahre sie heranzuziehen, erfordert Platz, und der hohe Preis ist durchaus gerechtfertigt. Langsam geht das Wachstum der Blätter voran, die eine teils hohe, teils flache Rosette bilden, um im Innern das Wasser anzusammeln. Wir giessen – ausnahmsweise – die Bromelien immer ins Herz. Langsam, ganz allmählich schiebt sich die Blütenknospe hervor, lange halten die Blüten der meisten Arten, die Hüllblätter oft monatelang. Fast alle sind einfach zu halten, sehr widerstandsfähig gegen Lufttrockenheit, durch Ableger leicht zu vermehren und bei etwas Aufnerksamkeit viele Jahre beste Zimmerkameraden. Heute brauchen wir nur Einheitserde, in der die Arten, die für uns in Betracht kommen, gut gedeihen.

Zimmerhafer
Grasartiges Blattwerk. Nach Jahren beginnt endlich die wunderbare Blütenähre, sich hinauszuschieben. Die nickende Billbergie ist ganz und gar anspruchslos. Vergisst man auf einer längeren Reise das Gewächs, so überlebt sie dank ihrer saftiggrünen Blätter. Zum Blühen braucht sie einen helleren Standort, aber keine grosse Sommersonne. Falls sie nicht blüht, so leidet sie unter Nahrungsmangel oder sie stand zu kalt. Unter 14° ist nicht anzuraten.
Jede Bromelie blüht nur einmal. Bevor sie langsam abstirbt, bildet sie sogenannte Kindel. Diese brauchen etwa 2 - 3 Jahre bis zur ersten Blüte.

03 Aralık 2006

Fırça Çalısı _ Callistemon

çalı, ağaççık


Görünümü komik, bakımı kolay, her bahçenin vazgeçilmez süslerinden biri. Eskiden her evde uzun bir tel sap üzerinde beyaz fırçalı bir alet bulunurdu. Plastik petler ortalığı kaplamadan, her eşyanın atmak bir yana binlerce kez kullanıldığı günlerde kalmış bir mutfak malzemesi. Şişeleri o fırçayla yıkamak eğlenceliydi, su orgu gibi bir ses çıkardı çünkü. Anlaşılan bu alet dünya çapında kullanılagelmiş ki bitkinin her dilde adı aynı: Fırça Çalısı. (Bir yerde adı At Kuyruğu diye geçiyor, diğer bir yerde ise Afgan Söğüdü.) Mersingiller (Myrtaceae) ailesinin bir üyesi. Güneş dışında özel bir isteği yok. Anavatanı Avustralya'da esas olarak su kenarlarında yetişmesine karşın özel bir su isteği de yok. Çok sıcak günlerde verilen suya da hayır demiyor tabii ki... Esas olarak Akdeniz ve Ege bahçelerinde boy gösteriyor.
Henüz çoğaltma denemesine girmediğim gibi budamaya da elim gitmiyor. Söyelentilere göre çiçek açtıktan sonra tam bir budama yapılmalıymış. Ama söğüt görünümünü yok etme riskini de göze almak gerekiyormuş. Bu yüzden tek yaptığım alttaki dalları hepten kesmek, ilkbaharda altına biraz keçi gübresi koymak, sonra da kırmızı fırçaların keyfini çıkartmak.
Ilıman bölgelerde soğuğa dayanabilen, her dem yeşil bir çalıdır. Yavaş buyur, ancak ilginç çiçekleriyle çok dikkat çekicidir. Seyrek dallıdır. Almaşık, uzun-mızrak şeklinde yaprakları vardır. Silindirik başak şeklinde çok sayıdaki çiçeklerin en büyük özelliği fırça şeklinde uzanan stamen'lerdir (erkek organ). Küresel, odunsu meyveler yapışkan oldukları için dallara yapışıp uzun seneler dallarda kalabilir. Ilıman iklime sahip bölgelerde ev bahçelerinde ya da sahil kesimlerinde kullanılabilir. Bitki boyu 3-4 metredir. Vatanı Güneybatı Avustralya'dır. Mümkün olduğunca güneşli ve korunaklı alanlarda yetiştirilmelidir. Ilıman iklim sever. Dona çok dayanıklı değildir. İyi havalandırılmış asitli veya kalkerli ve çok zengin olmayan toprakları sever. Saksı içinde fundalık toprağı ile parçalanıp elenmiş, ağaç kabuğu veya orman üst toprağı karışımında yetiştirilebilir. Açelya'lar gibi bakımlı ve düzenli sulanmalıdır. Üretimi, ilkbaharda soğuk seralarda tohum ekimi ile olur. Daha sonra fideler aralanıp saksılara alınır. Geç ilkbaharda soğuk seralarda kum içinde köklendirilecek yan-odunsu çeliklerde üretilebilir. (Bulabildiğim tek Türkçe kaynak.)