18 Nisan 2006

Wisteria _ Mor Salkım

Sarmaşık

Nisan ve Mayıs aylarında bahçeleri mavi bir yağmurla kaplayan bu sarmaşık da sadece güzel olmakla kalmıyor, mensup olduğu aileyle insanoğlunun sofrasını tamamlıyor: Bakla, fasulye, barbunya, bezelye, yer fıstığı..., özetle baklagiller..., ayrıca akasya, mimoza, katırtırnağı, harnup, sinameki... Fabaceae ya da Leguminosae
Ailenin en büyük özelliğini, doğal bahçe ya da bio bahçe ile uğraşanlar yakından bilir: Yeşil gübre olarak vazgeçilmezler...
Mor salkım büyütmekle ilgili akılda tutulması gereken iki şey var. İlki ve en önemlisi çiçeklerini açmadan budamaya kalkmamak. Önce mavi yağmur yağacak, ardından yeşil yapraklar çıkacak ve ancak o zaman ele budama makası alınacak. Yoksa o mevsim bahçeye çiçek yok.
İkinci konu gübrelememek, özellikle azotlu gübre vermemek. İhtiyacı olanı o zaten kendisi üretiyor.
Bunlar dışında mor salkımın tek ihtiyacı tutunacak bir dal. Bahçe demirleri dışında kendisine iki yıldır bizim şu meşhur badem ağacını tahsis ettim, hani herkesin kesmeye kalktığı ama kuşlar aleminde yolgeçen hanı olarak adı çıkmış, benim de pek sevdiğim şu yarı kurumuş ağaç. Orada kıbrıs kabağı (Chayoye) ile yarışırcasına yükseliyor da yükseliyor. Geçen yıl zafer kıbrıs kabağının olmuştu. Bu yıl bakalım ne olacak.
Duyduğumu göre İtalya'da çiçekleri midye tava usulu kızartılıp afiyetle yeniyormuş. Denemedim.
Tabii mor salkım gibi bir bitkiyi bonsai yapmaya çalışmamak olmaz. Yandaki resimde iki senedir üzerinde çalıştığım bitki görülüyor. Çiçekçiden alma nedenim kökleriydi. Ölmeden hala dayanıyor. Bu yıl çok çiçek açtırmayı umuyorum. Tabii ki bahar temizliği yapacağım diye erken erken budamaya kalkmıştım ve tabii ki çiçeklenmeyerek beni cezalandırdı. Bu yıl elimi bile sürmeyeceğim. Kararlıyım. Bitki genelde hiç su istemiyorsa da saksıdakini hiç susuz bırakmamak gerekiyor. Ama kökleri de fazla suya karşı hassas. Yani kontrollü su!