09 Ocak 2006

Aloe _ Sarısabır

çalı
aloevera sarısabır
Originally uploaded by anneler.


Aloe vera (ben buna aloe vera deyip duruyorum ama daha ziyade aloe arborescens galiba) ile ilk kez teyzemin evinde bundan yaklaşık 10 yıl önce tanıştım. O gün bugündür evimizin temel ilaç bitkilerinden birisidir.  Yanıklara karşı mucize. Sivilcilere deva. Ucundan koparıp süreceksin. Bu yüzden bu bitki İstanbul'daki evimizde ne bu büyüklüğe erişebilmişti ne de tabii çiçek açabilmişti. Ama ana bitki hala teyzemin bana verdiği yavruların bir devamı. Bahçede aloevera'larla değişik deneyler yapıyorum. Resimdeki aile güney yamaçta, 'sebze' bahçemdeki tahta bir saksıya paralel büyüyor. Yazın çok suluyorum. Kışları bu bitki daha fazla güneş aldığından mı yoksa yaşı mı daha büyük, bilemiyorum ama Aralık ayında bu güzel çiçeği açtı. Kışları daha az güneş alan bir bölgeye ektiğim diğer ailede çiçek belirtisi yok ama o da son derece sağlıklı. Yazları da bu aileye neredeyse hiç su vermiyorum. Şu ana kadar hiçbir aile soğuktan etkilenmedi. Her iki ana aileden de yılın her mevsiminde, özellikle de bahar aylarında bol bol yavru toplayıp saksılara ekiyorum. Her isteyene vermezsem olmaz. Bazı tanıdıklar suyunu sıkıp içiyormuş ama benim şifalı bitkilere güvenim haricen kullanım dışında bir şeye izin vermiyor.


Aloe vera bitkisi Asphodelaceae ailesine ait bir bitki (zambakgiller). Dış görünüşü kaktüsü andıran bir Sukkulenttir ve zaman zaman Agavaceae ailesinden Agave americana ile karıştırılır.
400 kadar tür mevcuttur, bunlardan Aloe vera dışında dördü, Aloe arborescens (Ağaçsı aloe), Aloe ferox (Dikenli Aloe), Aloe saponaria (Benekli aloe) ve Aloe perryi (Curaçao adası aloesi) tıbbi özelliklere sahiptir.
Aloe vera'nın vatanı tam bilinmemektedir. Kuzey Afrika, Güney Afrika, Mezopotamya ve Yemen kökenli olabileceği ileri sürülmüştür.
Muhtemelen ilk çıkış yeri Kuzey Afrika veya Yemen'dir. 5000 yılı aşkın bir süredir insanlar tarafından kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bu kadar uzun süre içinde, mucize vasfını hiç kaybetmeden günümüze popüler bir bitki olarak gelmiştir. Ölümsüzlük Bitkisi adı eski Mısırlılar tarafından
kullanılmıştır. Aloe vera firavunların cenaze törenlerinde kullanılmaktaydı. Nefertiti ve Kleopatra'nın güzelliklerini bu bitkiye borçlu oldukları söylenmiştir.


Aloe vera çok yıllık, sukkulent (etsi) bir bitkidir. Rozet  yapraklıdır. Gençken yaprakları beneklidir, sonra gri-yeşil renge döner ve her bir yaprak uzunluğu 60-90 cm' e erişir. Çiçek sapı, 150 cm yüksekliğe kadar uzayabilir, üzerinde boru şeklinde, sarı renkli salkım çiçekler oluşur. Aloe vera çiçekleri kısır olduğundan üretimi, yandan verdiği yavruların ayrılması ile gerçekleştirilir. Bitkiler genelde 12-16 yapraklıdır, yaşam süresi 12 yıl dolayındadır. Bitki 4 yaşına geldiğinde, erişkin hale geldiği kabul edilir, yaprak boyu 60-90 cm ve her bir yaprağın ağırlığı, 1.5-2 kg'a erişir. Bitkinin yaprakları da içeriği bakımından, tıbbi amaç veya kozmetik sanayiinde kullanılacak en yüksek kaliteye ulaşır. Tıbbi amaçla kullanmak için en dıştaki, büyük yapraklar, senede 2-3 defa kesilir. Bitkinin kendini çok çabuk iyileştirme özelliği vardır. Yaprağın kesildiği yerde oluşan yaralar, saniyeler içinde bir film tabakasıyla kaplanır ve yaradan sıvı kaybı önlenir.
Aloe vera sıcak ülkelerin bitkisidir. 0C° altında yaprakları zarar görür, -4C° altında genelde ölüm meydana gelir. Ticari olarak Aloe vera yetiştiriciliği yapılacaksa, sıcaklığın hiçbir zaman 0C°'ye düşmemesine dikkat edilmelidir. Toprağın geçirgen olmadığı veya çok nemli ortamlarda bitki daha yüksek derecelerde de zarar görebilir. İdeal olarak geçirgenliği iyi bir toprak ve bol güneş gelişmesi için şarttır.