Çit-Çalı

Etiler'in eski halini hatırlayanlar bilir, bir ortanca cennetiydi. Soğuk kışları, serin yazları ve en önemlisi, bol rüzgarıyla Etiler sanki ortancalar için yaratılmış bir tepeler semtiydi. En muhteşem ortancaları orada gördüm (bir de Anadolu Kavağı'nda; ama oradakiler tek bir insanın ortanca hastalığına yakalanmış olmasından da olabilir).
Güney Ege'nin bu sıcak ikliminde de ortancalar rahatlıkla yetişiyor. Tenekelerde bile (tenekede çiçekler pek büyümüyor olsa da). Yalnız kesinlikle güneş gör

Ortancaların çiçekleri genelde pembe ve tonlarında olur. Beyaz ve kırmızı da ayrı türler galiba. Ama mavi tonlarında çiçek elde edilmek isteniyorsa bunun bir iki hilesi varmış. Kimileri sirkeli sularla suluyor, kimileri sulama suyuna çivit katıyor. Denemedim, bilmiyorum.
Bu sene bahçedeki iki ayrı bölgede yetiştirdiğim ortancalar iki farklı tepki gösterdi. Öğleden sonra güneş görüp su vermeyi genelde unuttuğum ortancalar sırf çiçeğe boğuldu. Nispeten büyü

Ortancaları çoğaltmak çok kolay: Budanmış sapları toprağa dikip suluyorsun. Hepsi bu. Budama sırasında ben galiba bir hata yapıyormuşum. Genelde çiçekleri soldu mu, yani sonbaharda yerin bir karış üstünden kesiveriyordum, tabii gözlere zarar vermeden. Ancak okuduğuma göre tüm yapraklarını dökmü

Bu arada ortancalar da Doğu Asya kökenli, Japonya, Çin yani. Himalayalar ve Endenozya. Ortancagiller diye bir aile var mı, bilmiyorum, ailesinin Latince adı Hydrangeaceae.