25 Mayıs 2009

Kivi

sarmaşık
Yaklaşık yedi yıldır bahçede, yazları giderek yayılan ama bir türlü meyve vermeyen, hatta çiçek bile vermeyen kivilerimiz sonunda çiçeklerini açtı. Tek tük. Birinde küçük bir fıçıcık olarak meyve gördüğümü de iddia edebilirim. Ne yazık ki son bir haftadır süregelen sağanak yağış ve neredeyse fırtına diyebileceğimiz sert rüzgar onu da alıp götürdü. (Yandaki resim)
Ericales düzeninin Actinidiaceae ailesine mensup olan kivinin (Actinidia deliciosa) meyve vermesi için iki ayrı bitki almak gerektiğini biliyordum. En az bir erkek, sonra birkaç dişi... Bir tane aşılı olduğu söylenen bir kivi fidanı bile almıştım. Ama erkeği bile çiçeklenmeye yanaşmadı. Bu yıl işin sırrı budamada deyip her yılın aksine kılına bile dokunmadık. Çünkü asmalarda öğrendik. Meyve vermesi için 3 göz bırakmak gerekiyor, yoksa hababam uzayıp duruyor, büyüme aşkına kapılıp fazla meyve verme gereğini duymuyor. Anladığım kadarıyla kivi de öyle. Şubat ayında göz sayarak budama, sonra olur da bu kez bir dolu meyve verir, meyveden, yani tomurcuktan sonraki yaprakların budanması. (Bu konuda http://www.kivita.com.tr/tuketici_uretici/butaterb.htm da çok ayrıntılı bir tarif verilmiş.) Asma ile benzerlik bu kadar. (Bir de benzer iklim koşullarını sevdiklerini eklemek gerekir.) Bunun dışında bence asmadan çok daha estetik bir bitki. Yapraklar yıldız şeklinde kümeleniyor. Dalga dalga... Çiçekler krem renginde. Kivinin kesiti çiçekte de aynen görünüyor. Su ihtiyaçları normal. Rüzgar sevmiyor. Meyvenin olgunlaşması Ekim_Kasım ayını buluyormuş.
Kivinin çiçek açmamasına aslında pek de şaşırmıyordum. Zira mensup olduğu düzenin benimle arası hiç hoş değil. Açelya, Kamelya hep aldığım, ama ertesi yıl izine bile rastlayamadığım bitkiler. Belki de aşırı asitik toprak isteklerini bir türlü karşılayamıyorum. Bir tek cennet elması ve çuha çiçekleri... Onlar hayatlarından memnun.


BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
Çalı formunda olan kivi, sarılıcı-tırmanıcı bir bitkidir. Gövde odunsu yapıda olmasına rağmen hızlı sürgün gelişiminden dolayı bitki kendi ağırlığını taşıyamamaktadır. Bunun için telli terbiye sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Yabani formları ağaçlara tırmanarak büyümektedir. Kışın yaprağını döken çok yıllık bir bitkidir. Sürgün gelişmesi çok kuvvetlidir. Özellikle erkek bitkilerin sürgün gelişmesi daha hızlıdır. Tırmanıcı olmasına rağmen asmadaki gibi tutunmak için sülük gibi bazı özel organları bulunmamaktadır.

KÖK
Sistemde kökler en önemli unsur olup hayati önem taşımaktadır. Çünkü kökler sistemde en çok hasar görmeğe müsait kısımdır. Toprak yapısına göre değişmekle birlikte toprağın çoğunlukla 40 cm' lik kısmında yoğunlaşmaktadır. Kökler çoğunlukla saçak kök yapısına sahip olup kökler şişkince ve etli yapıda olmaktadır. Derin, hafif ve süzek topraklarda kökler daha derinlere inmekle beraber geniş bir dağılım göstererek topraktaki bitki besin elementlerinden daha fazla faydalanmaktadır. Uygun yapıda olmayan topraklarda ise kökler toprak kaynaklı mantarı hastalık ve zararlılardan (nematod) çok etkilenmekte olup bitkinin gelişimi gerilemekte ve sonuçta ölüm oluşmaktadır.

GÖVDE VE SÜRGÜNLER
Gövde odunsu yapıda olmasına rağmen hızlı sürgün gelişiminden dolayı bitki kendi ağırlığını taşıyamamaktadır. Bunun için telli terbiye sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca yeni tesis edilen bahçelerde gövdenin dik durması ve düzgün gövde oluşturulması için destek hereğinin çakılması gerekmektedir.
Dikimden sonra terbiye şekline göre şekil budaması yapıldıktan sonra ana dal üzerinde yan dalların düzgün bir şekilde oluşturulması gerekmektedir. Yan dallar düzenli bir şekilde terbiye edilirse bitkinin gelişmesi ve verimi daha iyi olur. Yan dallar gövdeden hemen çatallaştırılmamalı, yayvan ve yere paralel olacak şekilde oluşturulmalıdır. Yaklaşık 150-200 cm uzunluğunda ve zıt yönde bırakılan iki adet ana dal, gövde ile birlikte kivinin iskeletini oluşturmaktadır.
İlk baharda süren genç ve taze sürgünlerin, odunlaşması yaz ortasında (Temmuzun ikinci yarısında) başlar yaprak dökümünde son bulunmaktadır. Sürgünler uygun koşullarda 5-7 metre boylanabilmektedir. Sürgünlerin uç kısmı sarılıcı kahve renkli ve tüylüdür. İyi meyve veren sürgünlerin boğum araları daha kısa, belirgin, dolgun olmakta ve sürgünün ucu bir gözle son bulmaktadır. Ana dallar üzerinde boğum araları uzun, çapları geniş, boyları uzun ve dik büyüyen sürgünler ise obur dalları oluşturmaktadır. Bu sürgünler eğer vegetasyon periyodu içerisinde (yaz ortasında) sürerse hiç meyve vermez. Bunun için yaz budaması esnasında bu dalların çıkarılması gerekmektedir. Bunun yanında kış dinlenmesinden çıkışta süren obur dallar az da olsa meyve vermektedir.

GÖZLER
Gözler çoğunlukla bir yaşlı sürgünler üzerinde bulunan yaprak koltuklarının üzerinden meydana gelmektedir. Bunun yanında nadir olmakla birlikte 2 ve 3 yaşlı dallar üzerinde de oluşabilmektedir. İlkbaharda gözler normal olarak çubukların uç boğumlarından itibaren uyanmaya başlar. Bu nedenle çoğunlukla en verimli olan bu uç gözler en ilk uyanan gözlerdir.
İlkbaharda süren genç sürgünlerin dip kısmında çiçek salkımları meydana geliyorsa bu gözlere verimli göz denir. Verimsiz gözlerde ise sadece sürgün ve yaprak taslakları bulunur. Sürgün üzerinde bulunan gözlerin tamamı uyanmaz. Özellikle sürgünlerin alt ve dip kısmındaki gözler ile gelişmesini tamamlayamamış yassı gözlerde uyanma az olmaktadır. Gözler soğuklama ihtiyacını karşıladıktan sonra sürmeye başlamaktadır.

YAPRAK
Yapraklar sürgün üzerinde bulunan gözlerin alt kısımlarından meydana gelmektedir. Yapraklar, oval, kalp şeklinde olup üst yüzeyleri koyu, alt yüzeyleri ise açık yeşil ve ince tüylerle kaplıdır. Yaprak kenarları dişlidir. Görünümü çok güzel olan yapraklar, oldukça büyük olmakla beraber kağıt yapımında da kullanılabilmektedir.

ÇİÇEKLER
Kivilerde çiçekler yaprak altında tek tek veya salkım halinde oluşur. Dişi bitkilerde oluşan çiçekler çoğunlukla tek tek bazen de üçlü salkımlar şeklinde oluşur. Erkek bitkilerde ise üçlü veya beşli salkımlar halinde oluşur.

MEYVE
Kivi meyveleri dişi çiçeğin döllenmesi ve yumurtalığın gelişmesi sonucu oluşur. Olgun meyvede kabuk açık kahverengi, kısa ve yumuşak tüylerle kaplıdır. Döllenmeden itibaren meyve oluşumu için ortalama 20-24 haftalık bir süre gereklidir.
Meyveler çeşitlere göre değişmekle birlikte 4-5 cm eninde, 6-9 cm boyunda ve ağırlıkları 40-150 g arasında değişmektedir.
Meyve silindirik ovalden yuvarlağa yakın yumurtamsı şekilde olmaktadır. Meyve şekli dıştan içe doğru tüyler, kabuk, dış meyve eti, iç meyve eti, çekirdek, çekirdek evi, yumurtalık izleri ve meyve özünden meydana gelmiştir.
Kivi meyvesi %80 oranında su %20 oranında kuru madde ihtiva eder. Kivi meyvesi C vitamini bakımından zengindir. 100 gram taze meyvede 100-400 mg C vitamini bulunur.

İKLİM İSTEKLERİ
Kivi genelde kışları ılıman yazları sıcak ve nemli bir iklime ihtiyaç duymaktadır. İlkbahar ve sonbahar donlarının görülmediği yerlerde yetiştirilmesi uygundur. İlkbaharda gözlerin sürmesi ile yaprak dökümü arasında 230- 260 gün don olmayan yerlerde yetiştiriciliği rahatlıkla yapılabilmektedir. Özellikle gözlerin sürmesi ve yapraklanmadan sonra meydana gelen don olayları bitkiye büyük zarar vermektedir. Meyvelerin hasat döneminde ise -2C derecede meyveler zarar görürler. Soğuklanma isteği, kültürü yapılan çeşitlere göre değişmekle beraber +7C altında 400-1000 saat'dir. Soğuklanma ihtiyacının karşılanmayan gözlerin uyanması daha az olmakta ve verimde düşüşlere neden olmaktadır.
Yıllık sürgünler aşırı rüzgarlardan olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bunun için bahçeler tesis edilirken rüzgara karşı gerekli önlemler (rüzgar kıran) alınması gerekir. Aksi takdirde yeni sürgünlerin dallara bağlantısı kuvvetli olmadığından kolayca kırılabilmekte ve verimi olumsuz etkilemektedir.
Kivi, suyu sevmekle beraber vejatasyon dönemi içinde düzenli olarak 800 - 1400 mm arasında yağış alan bölgelerde rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Bu durum göz önüne alındığında ülkemizde bu yağış düzenine uyan tek bölge Doğu Karadeniz bölgesi olup diğer yörelerde sulama yapılmadan yetiştirilmesi mümkün değildir. Hatta bu bölgede bile yer yer havaların kurak gittiği zamanlarda sulama yeterince yapılmadığı taktirde bitki gelişmesi duraklamakta ve meyve verimi ve kalitesinde önemli azalmalar olmaktadır.

TOPRAK İSTEKLERİ
Kivi bitkisi toprak isteği bakımından seçicidir. Kökler olumsuz toprak şartlarından etkilenmektedir. Özelikle saçak köklerin çokluğu ve hassas oluşu kivinin toprak isteğinin önemini göstermektedir. Bu bakımından ağır olmayan, derin, süzek ve geçirgen, gevşek yapılı organik maddece zengin nötür veya orta asit karekterli Ph 5 - 7 arasında olan topraklar kivi için uygun topraklardır. Ağır, su tutan, drenajı iyi olmayan ve taban suyu yüksek olan topraklar ise uygun değildir.

ÜRETİM TEKNİKLERİ
Kivi çoğaltılması kolay olan meyve türlerinden biridir. Tohumla çoğaltılabildiği gibi aşı, çelik ve doku kültürü yöntemleri ile çoğaltılabilmektedir. (http://www.biriz.biz)

Hiç yorum yok: