sarmaşık
Acemi, acem borusunun cazibesine kapılıp en uygun bulduğu yere ekermiş, şöyle en göz önünde bir yere... Sonra üstünden iki mevsim geçmeden bir bakarmış, boru her yeri ezip geçmiş. İstanbul'da en kısıtlı alanda bile bu başıma geldiğinden burada daha dikkatli davranayım dedim. Baktım her yeri sarıyor, olduğu yerden kökleyip 'garajın' üstüne aldım. Ama köklediğim yerde tam üç yaz yerden biten acem borularını söke söke bitiremedim. Ancak dördüncü yaz, en sonunda, o bölge temizlendi. Şimdi 'garajımızın' yalnızca üstü değil, bütün yanı da acem borusu filizleriyle kaplanmış durumda. Varsın olsun... Gene de bir kere daha baştan bahçe yapacak olursam acem borularını dikmek için açacağım çukura köklerin yayılmasını engellemek için mutlaka bir saç levha ya da benzeri bir şey yerleştireceğim. Yayılmacı ruhunu zaptı rapt altına almak için. Aşağıdaki anlatım bu bitki hakkında Türkçe sitelerde çıkan yazı (nedense kimse kendi kalemini kullanmak istemiyor). Yazılanların hepsine katılmıyorum. Özellikle gübre verme konusu. Dediğim gibi esas eğilimi her yeri ele geçirmek. Bir de gübrelenirse hal nice olur. Fazla su ihtiyacı içinde olduğunu da zannetmiyorum. Bizim bahçede en az su gören bölgede duruyor.
Çiçek açtırmak için kış sonu budamak şart. Yaz ortasında çiçeklenmiş dalları kesmek de bitkiyi bir kez daha coşturuyor.
Bu arada acem borusunun zeytinden nara, naneden lavantaya geniş bir akraba grubuna sahip olduğunu söylemeliyim, yani Lamiales. Aile adı ise Bignonaceae.
Çiçek açtırmak için kış sonu budamak şart. Yaz ortasında çiçeklenmiş dalları kesmek de bitkiyi bir kez daha coşturuyor.
Bu arada acem borusunun zeytinden nara, naneden lavantaya geniş bir akraba grubuna sahip olduğunu söylemeliyim, yani Lamiales. Aile adı ise Bignonaceae.
İki türü bulunan, yaprak döken sarılıcılardır. Göz alıcı çiçekleri vardır. Borazan ve Trompet çiçeği olarak da bilinen bitkiler, turuncu-kırmızı renkli muhteşem çiçekleriyle çok gösterişli asmalardır. 10 metreye kadar havai kökleri sayesinde tırmanabilen odunsu bir sarmaşıktır. Çiçeklenme dönemi Temmuz ortasında Eylül sonudur. Uzun süre çiçekli kalırlar. Özellikle geniş alanlarda, duvar, çardak, çit ve parmaklıkların yeşillendirilmesinde sıklıkla kullanılırlar. Bu bitkilerde çıplak gövdeli ağaçların gövdelerini sardırmak da mümkündür.
Anavatanı Amerika olmasına rağmen ülkemize İran'dan geldiği için Acem Borusu ismi verilmiştir. Acem Borusu hemen tüm bölgelerimize uyum sağlayabilir. Akdeniz ve Ege bölgelerinde yüzey kaplama amacıyla kullanıldıklarında yapraklarını dökmezler. Trakya ve İstanbul'da biraz daha geç çiçeklenir ve çiçekleri küçük kalır.
Yapraklar tek tüysü, 9-11 yaprakçıktan meydana gelir. Kısa saplı ve genellikle eliptik yapıdadır. Boylar 3-6 cm.'dir. Uçları sivri, kenarları düzenli dişlidir.
Çiçeklerin dış yüzü portakal, içerisi sarı renktedir. Çiçekler boru şeklindedir.Terminal durumlu, ileşik salkım halinde kurullar oluşturur.
Meyve kapsül şeklinde ve içerisinde sayısız tohum bulundurur. Üretimi tohum ve çelikle olur. Park ve bahçe düzenlemelerinde örtücü bitki olarak tercih edilir.
Acem Borusu çok kolay yetişir. Dalları duvarlara tutunarak büyümekle beraber, ilk birkaç yıl bitki bağlanarak desteklenmelidir. Tam güneş alan yerlere ve organik maddelerce zengin, iyi drene olan, hafif nemli topraklara dikilmelidir. Zayıf topraklarda ise düzenli gübreleme yapılmalıdır. Genç bitkiler sarılıcı kökçükleri gelişine kadar desteklenmelidir. Özellikle gençken yapılacak budamalara iyi tepki verirler. Budamalar sürgün uçlarından hafifçe kırpma şeklinde olmalıdır
Sarmaşık bol güneşli, drenajı iyi bir yere dikilir. Yazın düzenli sulanır. Gübreli toprağı sever.
Kış sonunda önceki yıl çiçek açmış bütün dallar 3-4 göz üzerinden budanır. Bitki kök sürgünleri veya çelik yoluyla çoğaltılabilir. Kuru ağaçlara sardırılınca çok güzel durur.
(Ögürce Düşler'den alınmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder