Çalı
Uzun yıllar Papirüs adı altında evlerimizin baş köşelerini süsleyen Japon Şemsiyeleri (Cyperus alternifolius) bu kez de bahçe kapısından gelen insanlara ulaştıkları yaklaşık 2,5-3 metre boylarıyla tepeden hoş geldin diyorlar. Birbirimizi seviyoruz. Su delisi olduklarını keşfettiğim için olsa gerek, beni hiç üzmeden kendi kendilerine ha babam uzayıp duruyorlar. Tek istekleri ara sıra makası elime alıp kuruyan sapları kesmem, zaman zaman da diplerindeki gövde kırıntılarını çekip yolmam. Sınır tanımadan göğe yükselme arzuları gene de zaman zaman canımı sıkmıyor değil. Sapların giderek kalınlaşmasına karşın yer çekimine karşı koyamayıp en ufak bir rüzgar kırıntısında şemsiyelerinin ağırlığına yenik düşmeleri işten değil. Hadi gene makası eline al ve yolda yürümeni engelleyen güzelim yaprakları kes...
İçerde ya da dışarda, Japon Şemsiyeleri gerçekten sıfır bakımla (ama bol su, hatta saksı içi hep su dolu bir kaba oturtulursa daha iyi olur, bahçede ise akan suların toplandığı bir yer olmalı) ortama güzellik katan bir bitki. Kaynaklara göre Madagaskar kökenli olmakla birlikte bildiğimiz Nil kıyılarında yetişen Papirüsle yakın akraba. Kızgın güneşten ziyade bol ışığı tercih ediyorlar. Çoğaltma işlemi de basit. Bir sap kesip şemsiye kısmını (yani bitkiyi baş aşağı çeviriyorsun) su dolu bir kapta köklenene kadar bekletiyorsun.
İlk kez bu yaz düşen tohumlardan yetişmelerine tanık oldum. Dikatsiz bir gözün ot diye yolacağı minik şemsiyeler...